Saksı ve saksı değişimi

 

6.yy dan önce Çin de başlayıp sonrasında Japonya ya ve günümüzde tüm dünyaya yayılan bonsai sanatı, yıllar içinde çokta değişmeyen belli prensiplerle gelişimine devam etmektedir. Bu prensiplerden bir tanesi de bonsai saksısıdır. Ağacın formuna, gövde kalınlığına, cinsine, boyuna gibi bir takım özelliklerle, saksı tercihi yapılmaktadır. Bonsai için uygun olarak kabul edilen 3 saksı yapısı vardır, pişmiş toprak, porselen ve seramik. Plastik saksılar da mevcuttur, ancak bunlar kalıcı olmaktan ziyade ağacın gelişimi sürecinde kullanılmakta ve sonrasında ağaç kalıcı olarak bonsai saksısına aktarılmaktadır.

Ama değişmeyen, saksıda köklerin çürümesini önlemek, suyun saksı içinde birikmesini engellemek için saksının altındaki deliklerin yeterli büyüklükte ve sayıda olma özelliğidir. Kullanılacak saksıda olmazsa olmaz niteliğinde bir gerekliliktir.

Bonsaide görünüm ve oranlar daima göz önünde bulundurulduğundan, saksı seçiminde özensizlik göze hiç de hoş gelmeyecektir. Ağaç ve saksı bir bütünlük sağlamalıdır. Birbirini tamamlamalıdır. Bonsaiye bakıldığı zaman ilk dikkat çeken şey saksı olursa bunda bir yanlışlık vardır. Amaç ağaçtır, saksı ise ağacın güzelliğini tamamlayan bir unsurdur. Bu konuda bir takım kurallar mevcut ama asıl olan göze hoş gelmesidir.




Oval ve dikdörtgen saksılar için saksının uzunluğu ağacın yüksekliğinin 2/3 ü kadar,

Saksının derinliği ağacın gövde kalınlığının 2 katı kadar,

Yuvarlak saksılar için saksının çapı ağaç yüksekliğinin 1/3'ü kadar,

Ağacın yüksekliği genişliğinden kısa ise saksı uzunluğu ağacın yayılma genişliğinin yaklaşık 2/3'ü kadar olmalıdır.

Düz gövdeye sahip stildeki ağaçlar dikdörtgen bir saksıda, kavisli ve yumuşak hatlı gövdeli ağaçlar oval, yuvarlak veya dikdörtgen bir saksıda daha iyi görüneceklerdir.

Bazı folyajlar da derin ve dar saksılar tercih edilecektir.

Saksının genişliği, en uzun dallardan biraz daha kısa olmalıdır.

Saksı olarak doğadan temin edilebilecek taş ve kayalarda kullanılabilir. Oluşturmak istediğiniz bir temaya uygun bir zemin bonsai saksısı olabilir. Sığ bir saksı insan beyninde geniş bir arazi hissiyatı oluşturur.

Yaprak döken ağaçların canlı renkleri ve çiçeklenmeleri sırlı saksılarda daha güzel gözüküyorken, ibreli ağaçların solgun renkleri nedeni ile sırsız saksılar daha uygun bir tercih olacaktır. Saksı rengi seçiminde kontrast renkler hoş bir görüntü oluşturabilir. Renk tercihi, kişilerin beğenisiyle ve denemelerle belirlenecektir.



Saksı değişimi;

Ağaç stres altında iken, görünümündeki değişikliklerle sıkıntısını ifade edebilmektedir. Dikkatli bir gözlem yoluyla, ağacın yapısındaki değişiklikleri fark etmek kesinlikle mümkündür. Yaprağın sararması, şekil bozukluğu, ibreli ağaçlarda yeni çıkan sürgünlerin yapısal değişikliği gibi. Bu tepkileri görmek ve önlemler almak bonsainin sağlığı açısından önem arz eder. Gelişiminde bir yavaşlama görülüyorsa, toprağın sıkılığı nedeni ile sulama yetersiz kalıyorsa, yapraklarda sararmalar ve dökülmeler var ve o bölgede yeni sürgünler çıkmıyorsa, yeterli minerallere ulaşamadığı veya köklerde problemlerin mevcut olduğu anlaşılabilmektedir. Bu gibi zamanlarda problemin kaynağının toprak yetersizliğinden olabileceği unutulmamalıdır. Toprak sıkılaşmış, havalandırması bozulmuş, sıkılık nedeni ile yeterli suyu köklere aktaramamış gibi nedenler olabilir. Saksı ve toprak değişiminin zamanı gelmiş demektir. Saksı değişiminin yapılması, ağaçta kalıcı bir hasar yoksa tekrar sağlıklı günlerine dönmesini sağlayacaktır.

Saksı değişimi için belli periyodik zamanlarla yapılması gerekir diye bir kural yok. Ağaç genç iken 2 yılda bir toprak ve saksı değişimi gerekirken, çok daha yaşlı ağaçlarda bu süre 3 hatta 4 yıl da bir olabilmektedir. Büyümeyi yavaşlatmak, yaprak aralarının mesafesinin az olmasını sağlamak gibi nedenlerle de toprak ve saksı değişiminin süresi uzatılabir. Ancak bu durumda çok daha dikkatli olmak ve ihmalkarlık yapmamak gerekir ki geri dönülemez bir sonuç karşımıza çıkmasın.

İlkbahar döneminde henüz uykudan uyanmamış, sonbahar aylarında artık gelişimi yavaşlamış ve kış uykusuna yatacağı zamanlarda saksı değişimi ve kök bakımı yapılması çok daha iyi olacaktır. Gelişim döneminde yapılacak saksı değişiminin olumsuz etkisi olacak ve gelişiminde yavaşlama görülecektir. Çok acil olmadığı sürece bu dönemde saksı değişimi ve kök bakımı pek tercih edilmez.

Değişim sırasında kök bakımı yapılabilmesi ve eski toprağın temizlenebilmesi için toprağın kuru olamasın da fayda vardır. Islak ve sıkı bir toprak köklerden uzaklaştırılırken kök sistemine oldukça fazla zarar verecektir. Bu iş için kullanılan ufak el tırmıkları veya ucu hafif sivri bir çubukla toprak temizliği çok daha kolay ve çabuk yapılabilir.

Kök budamasında, kök uçları 1/3 oranında kesilir. Zarar görmüş ve hastalıklı saçaklar ve toprak azlığı nedeni ile top haline gelmiş saçaklar budanır. Mümkün olduğunca eski toprak temizlenir. Ancak çam, ardıç gibi ağaçların köklerinde çeşitli mikroorganizmalar ağacın besin zincirinde önemli yer tutarlar. Köklerin minarelleri daha kolay alması için faaliyet gösterirler bir nevi ön hazırlık yaparlar. Bu tür ağaçların kökleri temizlendikten sonra su altında yıkanması bu organizmaları köklerden uzaklaştıracaktır. Bir miktar toprağın köklerde bırakılmasında fayda vardır. İnternetten köklerin temizliğinden sonra yeni toprakla buluşturmadan önce köke serpilen faydalı mantarları bulabilirsiniz.


Genç bir ağacı yapısal budama yaptıktan sonra hemen bir bonsai saksısına koymak pek sağlıklı ve doğru bir yaklaşım değildir. Bu tarz budama sonrasında gelişimini daha sağlıklı ve sağlam bir kök sistemi oluşturması için organik ağırlıklı toprakta derin bir saksıda serbest büyümeye bırakmak çok daha olumlu olacaktır. Ağacın bonsai saksısına, arzu edilen forma ulaştıktan sonra aktarılmasında fayda vardır. Yapılacak her hata ağacın gelişimini 1 yıl erteleyecektir. Yine bonsai saksısında bulunan fakat gelişim göstermeyerek hastalıklı olduğu düşünülen ağaçlar da derin bir saksıya aktarılarak sağlığına kavuşması beklenmelidir.

Bonsai saksısında fazla suyu saksıdan uzaklaştırmak için yeterli büyüklükte delik veya delikler mevcuttur. Bazı saksılarda ağacı saksıya sabitlemek için kullanılan tellerin geçebilmesi için ufak ekstra delikler de bulunmaktadır. Teller ağacın büyüklüğüne göre değişken olmakla beraber toprak altında kalacağı için korozyona uğramayan alüminyum teller olması tercih edilmelidir. Tel kalınlığı 1mm de olabilir 3 mm de olabilir, burada önemli olan ağacın ve köklerin hareket etmemesi, sabit olmasıdır. Hem toprağın yerleştirilmesi sırasında kolaylık olacak hem de yer değişikliği yapılırken devrilmesini engelleyecektir.

Saksı altındaki delik, fazla suyun saksıdan uzaklaştırılması amacıyla büyük olduğundan, sulama esnasında toprak kaybını önlemek için gözenekli bir parçanın (Süzgeç) konulması gerekir. Organik bir karışımda daha dar gözeneklere sahip bir parça kullanılabilirken inorganik ve iri parçalı karışımda daha büyük gözenekli bir parça kullanılabilir. Amaç toprağın suyla beraber akıp gitmesini engellemektir.

İlk etapta zemine toprak karışımında kullanılan çeşidin biraz büyük parçaları zemin kaplayacak şekilde serilir. Bir miktar toprak karışımı koyulduktan sonra ağacın saksı içindeki pozisyonu belirlenir ve kök saçakları yayılmış vaziyette tellerle sabitlenir. Bir miktar toprak konulduktan sonra bir çubuk vasıtasıyla, (Çubuğu toprağa saplayıp çıkararak) toprağın kökler arasına girmesi sağlanır. Tekrar toprak ilave edilir ve çubukla aynı işlem tekrar edilir. Toprak ilave işlemi bittikten sonra inorganik bir toprak kullanılıyorsa delikten bol su aktığı görülene kadar su verilir. 15 dakika kadar beklendikten sonra ikinci kez bol su verilir. Eğer organik yapılı bir toprak ise suyun veriliş miktarında biraz özen gösterilmeli ve su yavaş yavaş tüm toprağı ıslatacak şekilde verilmelidir. Aşırı ve hızlı şekilde verilmesi düzenlenen toprağın şeklini değiştirecek ve saksı dışına çıkmasına neden olacaktır. Organik toprak karışımında, organik hayvan gübresi de mevcutsa, toprağın suyu emme miktarı ve hızı çok yavaş olacaktır.

Yaprak döken ağaçların çoğu, yaprak dökmeyen ağaçtan çok daha hızlı kök üretirler. İbreli ağaçlara göre daha sık saksı değişimi isterler.

Yaprak dökmeyen ağaçlarda yazın ilk bölümünde canlı, renkleri yeşil yapraklarda solmalar ve kopmalar gibi bir takım sıkıntılar göründüğünde ağacın strese girdiği ve saksı değişim zamanının geldiği anlaşılır.

Saksı değişimi yapıldıktan sonra 20 gün civarı bir gübreleme işlemi yapılmamalıdır. Zedelenen köklerin toparlanma sürecinde verilecek azotlu bir gübre, kök uçlarını yakacak, yarardan çok zarar verecektir. Yine bir süre aşırı sulama ve iklim etkilerinden uzak tutup, gölgeli ama aydınlık bir ortamda muhafaza edilmesi, ağacın kendini toplamasına yardımcı olacaktır. Özellikle bu dönemde haşere ve böceklenmeye dikkat etmek lazım, böcek ilacı kullanmak ağacı strese sokacaktır. Kök sisteminde yapılan budama sonrası toparlanması için 6 hafta gibi bir süreye ihtiyacı vardır.