Gübre veya besin katkısı bonsai için hayati önem taşımaktadır. Doğal yaşamında değil de küçük bir saksı içinde yaşamını sürdürebilmesi için ihtiyacı olan mineral ve elementlerin dışarıdan sağlanması gerekir. Ne fazla verilip kullanılmayan minarelilerin toprakta birikmesi sağlanacak ne de ihtiyacı olan mineraller az verilip gelişimi yavaşlatılacak. Gübrenin içeriğindeki minerallerin oranlarını bilmek ve ona göre verilecek dönem ve miktarı ayarlamak bu açıdan önemli olacaktır.
Her ağacın, yıl içerisinde değişik dönemlerde gereksinimi duyduğu minerallerin oranları değişkenlik gösterir dolayısıyla bonsai için özel gübre diye bir şey yoktur. Fazla gübre verelim çabuk büyüsün veya ağacın küçük kalması için az gübre verelim demek çok yanıltıcı olur. Ağaç, her özelliği ile aynı ağaç sadece boyu kısa ama ihtiyaçları aynı.
Topraktaki besin maddeleri zamanla gerek ağacın kullanımı gerekse sulama nedenleri ile topraktan atılarak azalacaktır. Doğru zamanda, doğru oranda, bir yıl için tek bir seferde değil de aralıklarla gübreleme yapılmalıdır.
Akşamları ve gölgede yapılmalı, katı gübre kullanılıyorsa toprağın hemen altında olması daha etkili olacaktır. Gübre, saçak köklerin daha kolay ve çabuk faydalanmaları için gövdenin toprakla teması olduğu yerden ziyade merkezden uzağa, saksı kenarlarına dağıtılmalıdır.
Yaprak döken ağaçlar, kışın yapraklarının donacağı için ihtiyacı olan klorofili gövde ve köklerinde biriktirdikten sonra yapraklarını dökerek kış uykusuna geçerler. İbreli ağaçlarda ibrelerini dökmeseler bile uykuya geçerler. Kış uykusuna geçen bitkilerde gübreleme pek uygulanmaz, Bu dönem öncesinde ihtiyaçlarını depoladıkları için gübrelemeye ihtiyaç duymayacaklardır. Kış uykusuna girmeyen bitkilerde hafif oranda gübreleme yeterli olacaktır.
Bitki uykudan uyanmaya başladığı dönemde ilkönce kökler uyanacak ve 15 -20 gün sonrasında da sürgünler ve tomurcuklar oluşacaktır. Bu dönemde en çok ihtiyacı olan azot ve potasyum dur.
Ağacın türünün ihtiyaçlarının farklı olması, kullanılan toprak karışımının özellikleri, hava şartları gibi birçok nedenle gübreleme çeşitliliği ve oranları farklı olacağı unutulmamalıdır. Minerallerin ağaç üzerindeki etkileri bilinerek, zamanla deneyim kazanılması ile hangi ağaç için hangi gübreleme oranlarının ve zamanlamanın doğru olduğu bilinebilecektir.
Potasyumu yıl boyunca kullanacaktır, fosfor fazlalığı bazı minerallerin alımını önleyecektir çünkü onlarla etkileşime girmektedir, azota ibreli ağaçlarda kışın pek ihtiyaç duyulmazken yılın diğer dönemlerinde çok ihtiyaç duyulur ama azota tropik ağaçlarda yıl boyu ihtiyaç olacaktır.
Organik gübre de besin maddesinin oranlarını bilmek mümkün olmayacaktır, içeriğinde istenmeyen zararlı mikro organizmalar bulunabilecektir. Ve görüntü açısından da pek tatminkar olmayacaktır. Saksıda sineklenme ve böceklenmeler oluşabilecektir. Ancak organik gübre kullanılmak istenirse kullanılabilir. Saksı içinde kontrollü bir yaşam olduğundan, gübrelemenin de kontrollü olmasında fayda vardır.
Yapısal budama veya iklim farklılığı olduğu zamanlarda ağaç stres altında olduğunda veya saksı değişimi yapıldığında, kök budaması yapıldığında gübrelemekten kaçınılmalıdır.
Bitkiler için temel besin maddeleri; Azot, fosfor ve potasyum;
-Azot; bitkinin gelişiminde en çok ihtiyaç duyduğu besindir. Sulama veya gaz haline dönüşerek topraktan kayıp olabilmektedir. Bitkinin gelişim döneminde geç kalınmadan takviye edilmesinde fayda vardır. Eksikliğinde gelişim yavaşlayacak, yapraklarda içten dışa doğru sararmalar, gövde ve dalların gelişiminde azalmalar ve zayıflıklar olacaktır.
-Potasyum; bitkinin gelişiminin her aşamasında yer alır. Fidanlar ilk alındığında, saksıya ekildikten sonra en çok ihtiyacı olan kök gelişimi için fosfor ve potasyumdur. Kök sağlığında, kuraklığa ve dona dayanıklılığının artırılmasında, hastalıklarla mücadelesinde, su dengesinin sağlanmasında, kış dönemine hazırlanmasında gibi her aşamada ihtiyaç duyduğu temel besin maddesidir. Eksikliğinde ağaç dik yapısını bozacak, terleme düzeninde sorunlar yaşayacaktır.
-Fosfor; Bitkinin kök gelişimi, çiçeklenme ve tozlanma döneminde ihtiyaç duyduğu besindir. Eksikliğinde saçak kök yapısında zayıflamalar, çiçeklenme ve tohum oluşumunda azalmalar, yapraklarda renk değişimleri oluşur. Fosforun fazlalığında ise bitkinin kullandığı diğer minarelilerin alınmasına engel olur.
-Kalsiyum; bitkilerin hastalıklara karşı dayanımında, hücre yapısının düzenlenmesinde, azot eksikliğinde, toprak kalitesinin artırılmasında önemli bir rolü vardır. Eksikliğinde kök gelişiminin zayıflamasına, yapraklarda solma ve yanmalara ve tabi ki ağacın gelişiminin yavaşlamasına neden olacaktır.
-Kükürt; ağacın iklim koşullarına dayanıklılığını arttırır, organik topraklarda organik maddelerin yapısında, yağmur suyunda bulunur. Bitkinin aşırı sulanması durumunda eksilmeler olacaktır. Eksikliğini genç yapraklardaki sararmalar ile kendini belli eder.
-Demir; fotosentez sonucu besin olan klorofil üretiminde önemli bir rolü vardır. Bitkinin solunumunu ve enerjisini düzenler. Dolayısıyla bitkinin gelişiminde önemli bir role sahiptir. Aşırı sıcaklar, aşırı sulama ve zayıf drenaj, kökte yetersiz havalandırma demir eksikliğine yol açacak, enerji gelişimi yetersiz olacak, yaprak ve dallarda kurumalara neden olacaktır.
Gübre paketleri üzerinde N-P-K (N azot, P fosfor, K potasyum) oranları yazan ürünlerin tercih edilmesinde fayda vardır. İlave olarak diğer minerallerinde bulunduğu gübreler çok daha faydalı olacaktır. İçeriğindeki bu mineral oranlarına göre ağacın dönemsel ihtiyaçlarına göre gübreleme yapmak mümkündür. Örneğin, 18-5-10 oranlarına sahip bir gübrede, ilkbahar dan sonbahara kadar gelişim döneminde azot ağırlıklı, kök gelişimi nispeten yavaş, hastalıklara ve dona karşı biraz daha etkili bir bir karışım kullanılabilir. Veya dengeli oran denilen 10-10-10 da kullanılabilir. Eğer gelişiminin güçlü olması isteniyorsa azot ve potasyum ağırlıklı bir gübre iyi bir tercih olacaktır. Yavaş salınımlı katı, oranları yüksek bir çeşit kullanılacaksa gübreleme sıklığına dikkat edilmeli ayda bir veya 45 günde bir verilmelidir. Daha düşük oranlara sahip 5-8-5 gibi gübre kullanılacaksa 20 günde bir verilebilir. Uyku döneminde NPK 0-10-10 gibi bir orandaki gübre ayda bir verilebilir. Paket üzerindeki kullanma talimatlarına göre kullanılmasında fayda vardır.
Doğada ağaçlar ihtiyacı kadarını dönemsel olarak tedarik ettiği düşünülürse, kış aylarında azot miktarı az veya hiç olmayan bir gübre kullanılması gerektiği konusu ne kadar doğrudur. Azot zaten sulama ve gaz haline dönüştüğü için toprakta sürekli bir birikimi olmayacaktır. Ağaç zaten ihtiyacı olan mineralleri alacaktır. Azot gelişimini tetikleyecek ve kış uykusuna geçemeyecek denilebilir. Bu durumda doğadaki ağaçlar nasıl kış uykusuna geçtikleri sorgulanabilir. Ağaç canlıdır ve ihtiyacı olanı alacaktır. Toprakta az varsa azla yetinecek gelişimi yavaşlayacak, çok varsa iklim şartları ve ortamında rekabet etmesi gereken ağaçlar varsa çok kullanacaktır. Biz ağacı beslemiyoruz, ağacın ihtiyacı olan besinleri bulabileceği toprağı kaliteli hale getirmeye çalışıyoruz.
Bakımda öncelik gübreden önce sulama ve sulama zamanlarıdır. Su varsa topraktan besinini alacak, eğer drenajı iyi değil, kök havalandırma sistemi zayıfsa, yetersiz su veriliyorsa gübreleme pek işe yaramayacaktır. Doğadaki yaşam gözlemlenebilirse bonsai konusunda bir çok bilgiye sahip olunabilir.
Aralık ,ocak ve şubat; Uyku dönemidir. Çok az miktarda gübreleme yapılabilir. Çok ihtiyaç olmayacaktır. Şubat sonunda ağaçlarda hareketlenme başlayacaktır. Toprağı kururtmamak için sulamalar yapılır. Eğer bahçedeyse toprağın donmamasına dikkat edilmelidir. Don, toprak kalitesini düşürecek, ufalanmalar, oluşacaktır. Donmuş toprak köklerde çürümelere neden olacaktır.
Mart; ağaçların budama zamanıdır. Ağaçların uykudan uyanmaya başladıkları aydır ve yeni sürgünler, tomurcuklanmalar ve gelişim için gübrelenmeye ihtiyaçları vardır. Saksı değişimi yapılabilir.
Nisan; Gübrelemeye devam ve ibreli ağaçlarda budama yapılabilir. Kök bakımı ve saksı değişimi yapılabilir.
Mayıs; Gübrelemeye devam. Hava sıcaklıları artacağından sulamaya önem verilmeli. Bu dönemde böceklenme ve mantarlar çoğalmaya başlayacaklarından hastalıkların oluşumuna dikkat edilmelidir.
Haziran; Gübrelemeye devam. Toprak sıcaklık nedeni ile nem kaybına neden olacaktır, sulamaya önem verilmeli ve akşam veya sabah erken saatlerde yapılmalıdır.
Temmuz; Gübrelemeye ve sulamaya muntazam devam edilir.
Ağustos ; Bu ayda gübrelemeye pek ihtiyaç olmaz ama sulamaya dikkat edilir. Sürekli yeşil kalan ağaçlarda, güneş ışığından azami yararlanması için budama yapılır.
Eylül; Kış dönemine ağaçların hazırlık dönemidir. Besin stoku yapmaya, yaprak dökmeye başlarlar. Saksı değişimi ve kök bakımı yapılabilir. Gelişim hızı yavaşlamaya başlayacağından gübreleme oranları azaltılabilir.
Ekim; Sulamaya bu dönemde biraz daha dikkat edilmelidir. Bu dönemde, yeterli miktarda nem olması, ağacın kışa girişinde önemlidir.
Kasım; Budama için uygun bir aydır. Gübreleme yapılır. Don olayına karşı dikkatli olunmalıdır. Zira budanan dallar zarar görecek ve ilkbaharda bu yerlerin tekrar budanması yapılmak zorunda kalınacaktır. Tropik bitkilerin kış şartlarından korunması gerekecektir.